ATABW Bloomberg röportajı • Sevi Sarı‘nın Amerika hikayesi nasıl başladı ve gelişti? Ben Amerika’ya 1999 depreminden hemen sonra eşim ve oğlumla beraber bir yıllık bir plan çerçevesinde geldim. Sonra o ¨bir yıl¨ hiç bitmedi ve biz çok sevdiğim Miami’ye iyice yerleştik… Farklı kültürleri tanıma merakım ile 1 yıl boyunca dil eğitimi dahil bir çok kursa katılarak kendimi kişisel gelişime adadım. Eş zamanlı olarak aktif iş hayatına atılma konusunda çok kafa yordum. Nihayetinde eski eşimin desteği ile Florida’nın ilk Türkçe yayın yapan radyosuna imza attık. Aile dostumuz Lale ve merhum Barış Manço’nun sevgili oğulları Doğukan Manço’da benimle beraber radyo’da görev aldı. Bu bizler için çok gurur verici bir işti, yayınlarımıza İstiklal Marşı ile başlarken gözyaşlarımıza hakim olamadığımızı hatırlarım… Ancak radyoculuk maddi külfeti oldukça ağır bir iş ve biz tamamen eşimin imkanlarıyla üç yıl çabalayıp tam da herşeyi rayına oturturken evliliğimiz sona erdi. Bu sancılı sürecin bir sonucu olarak da maalesef radyo tasfiye edildi. Ancak o üç yıl boyunca çok keyifli işlere imza attık ve ben de yaptığımız işler sayesinde kendi adımı duyurmaya başladım. Örneğin o dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı Sayın Haluk Şükrü Akalın’ı ABD’de ağırlayarak onun birikim ve bilgisinden daha çok insanımızın faydalanması için birçok eyalette Türkçemizle ilgili çeşitli konferanslar düzenledim. Eksik olmasın Sayın Akalın da, Washington’daki son konferans sonrası benim buradaki çaba ve girişimlerimi benim için birbirinden değerli olan ödüllerle taçlandırdı. Beni layık gördükleri; ¨Türk’ün Sesini Dünyaya Duyuran Kadın¨, ¨En Başarılı İş Kadını¨ ve ¨Radyoculuk Onur Ödülü¨ sayesinde çok zor bir dönemimde önümde birçok fırsat belirmeye başladı… İlk önce Amerika hükümetinin onaylı projelerinin temsilcilik görevi teklif edildi. Hayatımın hiçbir döneminde, eşime işlerinde destek olmak dışında, çalışmamış ve para kazanmamış bir kadın olarak başarılı olamama korkusu çok yoğundu. Çalışıp para kazanarak ayakta kalmaya mecburdum, oğlum ve kendim için… Sonuçta kabul etmeye çekindiğim bu vazifeyi bir arkadaşımın manevi desteği ile gözümü kapatıp kabul ettim. Böylece ilk kez hem kendi adıma para kazanmaya başladım hem de ilk kez kişisel bir başarı yakaladığımı farkettim.. Ardından, Porto Riko’dan bir havacılık şirketinin temsilcilik teklifi geldi… Bu görevi de bir öncekinin sonuçları sayesinde daha büyük bir cesaretle kabul ettim ve bu ikinci iş nihayetinde benim kendi havacılık şirketimi kurmaya giden kapıyı da aralamış oldu. Porto Riko’lu bu şirketin başarılı Türk yöneticisi Nusret Güvercin ile burada tanıştık ve kurulan dostluk bugün ¨Sarıgüvercin¨ adını verdiğimiz havacılık şirketindeki ortaklığa kadar getirdi bizi. Sonuçta benim iş hayatım dibe vurduğum bir dönemde, tahmin edilmesi imkansız tesadüfler sonucunda şekillendi.. • Bunca yoğunluğun içinde Türk Amerikan İş Kadınları Derneği‘ni kurma fikri nereden çıktı? Burada konsolosluğumuz faaliyete geçmeden önce Türk Ticaret Ataşeliğimizle başlayan çok yakın dostluk ilişkilerimiz vardı… Dönemin Ticaret Ataşesi Sayın Halit Akçağlayan, tıpkı şimdi ki başkonsolosumuz Sayın Özgür Altan gibi herkese yardım etmeye çabalayan çok özel birisiydi. Kendisine tüm çalışmalarım ve projelerimle ilgili fikir danışırdım ve o da bana tavsiyelerde bulunurdu. Sıkça tekrarladığımız bu temaslar sırasında burada bir Türk Amerikan İş Kadınları Derneği kurulmasının faydalı olabileceği fikri belirdi. Ben yoğun çalışma tempomu ve dernekçilik konusundaki deneyimsizliğimi düşünerek bir an tereddüt yaşasamda, Ataşemiz sayın Halit Akçağlayan, Florida’ya Türk Evi’ni kazandıran sayın Erkan Nur, değerli büyüğümüz başarılı iş kadını Feray Girgin ve birçok sevgili dostumun destek sözüyle bu işe giriştim… Ardından Başkonsolosumuz sayın Özgür Altan ve değerli eşi Aslı Altan da Derneğe her türlü desteği sağlayacaklarını ifade ettiler ve Şubat 2015’de Başkonsolosluk konutunu bize açarak tanıtım kokteylimize ev sahipliği yaptılar. Kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır… • Yaşadığınız tecrübelerin bu derneği kurma kararınızda payı olduğunu düşünüyor musunuz? Hiç şüphesiz etkisi var… Yaşadığım zorluklar, bir kadın için çalışmanın, kendini geliştirmenin ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi bana. Ben de bu duygularla paylaşmak, güçlenmek ve güçlendirmek için neler yapabilirim diye düşünmeye başladım. Bu yüzden Türk Amerikan İş Kadınları Derneği fikri beni çok heyecanlandırdı. Derneğimiz aracılığıyla iş kadınlarımıza dayanışma hissini verebilir ve beraber güçlenmeye devam edebilirsek ne mutlu bize..! • Peki neden özellikle ¨İş kadınları¨? İş adamları alınganlık yapmasın? Güzel bir soru..! (gülerek) Bakın ama zaten herşeyi yöneten onlar değil mi? Yani dünya onların lehine… Biz kadınlar o kadar ihmal edilmişiz ve ediliyoruz ki… Bu durumda biz biraz hemcinslerimize destek olsak fena mı olur? Hepsi bir yana, günümüzde en gelişmiş ülkelerde dahi istihdamda hala cinsiyet ayrımcılığı ve eşitsizliği var. Biz eşitlikten yana bir dernek olarak erkeklerin de desteğini bu çatı altında görmekten memnuniyet duyarız. Yani kapımız hem destek hem de üyelik anlamında beylere de açık. Ancak elbette kadınların bir araya gelerek birbirlerine ve çevrelerine güç vermeleri burada bizim gözettiğimiz en önemli unsur… • Derneğin kuruluş amacı ve hedefleri nedir? Önce şunu söylemek lazım… Bu dernek kuruldu ve bir yönetim kurulumuz var. Ancak hepimiz kendi alanında çok yoğun çalışan profesyonel iş kadınlarıyız. Elbette bu iş de gönüllü bir iş… O yüzden hepimiz zaman ayırıp derneğin temellerini doğru oturtmaya gayret ediyoruz ama bu her zaman söylendiği kadar kolay olmuyor. Her işte olduğu gibi burada da biraz sabırlı olmak lazım. Bizim ilk amacımız networking. Yani Dernek üzerinden iş kadınlarının bir araya gelerek birbirini tanıması ve daha da önemlisi bu tanışıklıkların nihayetinde karşılıklı iş yapmaya kadar gitmesi. Biz işe evimizden yani Derneğimizden başlamak istiyoruz. Yani yapılacak bir iş varsa bunu öncelikle kendi aramızdan iş kadınlarına verelim, birbirimizi destekleyelim ive güçlendirelim istiyoruz. Ayrıca iş kadınları yapı itibariyle düşünen ve fikir üreten insanlar… Bizim arzumuz iş kadınlarının Derneğimiz çatısı altında birbirlerinin fikirlerinden ilham almaları ve birbirlerine yeni kapılar açmaları yönünde bir zemin oluşturabilmek.. • Derneğin önümüzdeki dönem yürütmeyi planladığı faaliyetler neler? Öncelikle 9 Şubat’ta Ticaret Ataşeliğimizde bir tanışma toplantısı düzenliyoruz. Burada hedef ilk olarak yakın çevremizdeki iş kadınlarımızı tespit etmek. Ticaret Ataşeliğimizin de önemli katkısı var bu konuda. Ataşeliğin veri tabanında bulunan isimleri bizimle paylaşması suretiyle daha çok sayıda iş kadınının Dernek çatısı altında bir araya gelmesinin önünü açıyor olacağız. Bu sayede üye tabanımızı ve iş alanı çeşitliliğini genişleterek Derneğin amacına uygun ve etkin çalışması sağlanacak. Derneğin tanıtım ve reklam çalışmaları da bu arada gerekli duyurular ve üyelik başvuruları için devreye girmeye başlıyor. 9 Şubat’taki toplantının ardından Mart ayında da Florida Türk Evi’nde bir araya geleceğiz… Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, orada bir organizasyon gerçekleştirerek Dernek çalışmalarımıza hız vereceğiz… Senenin geri kalan kısmında da yaklaşık 45 günde bir yeni bir etkinlikle üyelerimizin bir araya gelmesini sağlamak istiyoruz. Yapılacak etkinliklerde herkesin faydalanabileceği konuk uzman ve konuşmacılarla etkinlikleri daha içerikli hale getirmeyi planlıyoruz. • İlerleyen dönemde Derneğin gelir kalemlerinin de oluşması durumunda sosyal sorumluluk projelerine bakışınız ne olacak? Derneğimiz henüz çok yeni olduğundan gelirden bahsetmek mümkün değil. Bu aşamada herşeyi kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz. Buna rağmen sosyal sorumluluk projelerine bakış açımız çok net. Elimizden ne geliyorsa, bilhassa eğitim konusunda, yapmaya niyetliyiz çünkü arkadaşlarım ve ben dünyanın eğitimle değişeceğine yürekten inanıyoruz. Sınırlı imkanlara sahip olan evlatlarımıza küçücükte olsa bir fırsat penceresi açılmasının bu değişimde çok önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede ilk kez size açıklamaktan gurur duyduğum, tamamen kendi olanaklarımız doğrultusunda Dernek adına başlattığımız bir proje de var. Bu proje, üç genç kızımızın ABD’de birer aylık eğitim almalarına yönelik olarak planlandı. Çok zeki ve başarılı ancak böyle bir yurt dışı eğitim imkanı bulunmayan üç ortaokul ve lise talebesi kızımız bu okul yılı içinde Miami’ye gelecek ve eğitiminin bir ayını burada tamamlayacak. Bu projenin tüm alt yapı çalışmasını tamamladık. Projenin Türkiye bacağını Kadınca Dergisi yönetip takip edecek. Kurulacak bir komite ile adaylara ulaşılacak, burs sahipleri tespit edilecek ve kızlarımız ABD’ye gelmeye başlayacak. Bu proje elbette sadece küçük bir adım ama bizim niyetimizi de ortaya koyan bir boyutu var. İlk sene çabamız daha çok derneğimizin doğru zemine oturtulması ve sağlamlaştırılması olacağından şimdilik gelir sağlama hedefi ikinci planda… Ancak kendi imkanlarımızla dahi sosyal sorumluluk adına bir şeyler yapmaya çalışan bizleri siz bir de maddi imkanlarımız oluştuğunda düşünün… Çok güzel işler yapacağız… • İsteyen herkes üye olabiliyor mu Derneğe? Herhangi bir koşul veya şart var mı? Derneğimizin ana amacına yönelik olarak aramıza katılmak isteyen herkese kapımız açık. Gerçi adı üstünde, ¨İş Kadınları¨nın derneği olarak faaliyet göstermekteyiz ama gönüllü olarak bize destek vermek isteyebilecek herkes bize katılabilir. Asla hiçbir ayrımcılığımız yok, olamaz. Bilakis bazen hiç ummadığınız insanların çok başarılı işlere imza attığını görebiliyorsunuz. Benim kişisel hikayemde olduğu gibi mesela… Bana teklifler geldiğinde ¨ben bunu yapamam¨ dedim ama sonrasında ben kendime şaşırdım… Dolayısıyla herkese fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyorum. • Derneğin ABD’de ve Türkiye’de işbirliği içinde olduğu veya destek aldığı kişi, kurum ve kuruluşlar var mı? Kesinlikle. Daha önce de belirttiğim gibi, Başkonsolosluğumuz, Ticaret Ataşeliğimiz ve Florida Türk Evi bizi gönülden destekleyerek büyük güç veriyorlar. Sayın Erkan Nur gerektiğinde maddi ama her daim manevi olarak yanımızda hissettiğimiz bir destekçimiz. Sayın Feray Girgin’in de beyin gücü olarak yanımızda hissetmek bizler için büyük bir kazanım. Öte yandan biz Türk’üz ve elbette birbirimize buralarda destek olacağız ama buna hiç de mecbur olmayan yabancılardan da çok destek gördüğümüzü söylemekten mutluluk duyuyorum. Ticaret Ataşeliğimiz ve Başkonsolosluğumuzun Miami-Dade belediyesindeki ticari muhatapları ile tanıştığımızdan beri çok yakın işbirliği içindeyiz. Onlardan gelen fikirler ve desteğin boyutlarına inanmak gerçekten güç. Hepsine teşekkür borçluyuz çünkü bizi Uluslararası İş Kadınları Derneği ile tanıştıran, başkanıyla irtibata geçmemize vesile olan da onlar. Bu dernek ve üyeleriyle şimdiden karşılıklı etkinliklerde bir araya gelmeye ve network oluşturmaya başladık. Örneğin ilerleyen günlerde ünlü aktris Kate Hudson’ın da katılacağı bir toplantılarına davet edildik… Şunu söyleyebilirim ki Amerikalılar iş yapmak isteyen herkese karşı son derece yardımcı ve işbirliğine çok açıklar. Yine Amerikan İş Kadınları derneği ile ilişkilerimiz çok iyi. Bu önemli ve köklü derneklerle bir araya gelmek bizim gelişimimiz açısından çok büyük faydalar sağlıyor. Öte yandan yönetim kurulumuzun Türkiye bacağında da çok değerli dostlarımız var. Türkiye Başkan Yardımcısı Neslihan Kozanoğlu, Medya & TV başkan yardımcısı Benan Kepsutlu ve Medya & Dergi başkan yardımcımız Oya Demirtok bizlere Türkiye’den destek oluyorlar… Kısa sürede oluşan bu desteğin gün geçtikçe artacağına yürekten inanıyorum. • ABD’de iş yapmak isteyen kadın girişimci ve profesyoneller Dernekten nasıl faydalanabilirler? Bu konuda bir alt yapı çalışması var mı? Bu biraz hassas bir konu çünkü her ne kadar herkese yardımcı olmak istesek de gelen her talep ve soruya yetişmek bizim koşullarımızda imkansız. Dernek kurulmadan önce bile bana günde yüzlerce soru geliyordu. Bunlarla başa çıkmak mümkün değil. Ancak ABD’de iş yapmak isteyen ve bu konuda ciddiyetle gerekli ön araştırmayı yapmak üzere buraya kadar gelen herkese destek vermeyi vazife kabul ediyoruz. Bu ciddiyetteki girişimcileri ihtiyaç duydukları alanda hukuki ve finansal danışmanlık sağlayabilecek isimlere yönlendirebilir, ilgili sektör uzmanlarıyla temasa geçmelerinde destek olabiliriz. Yönetim kurulumuzda iki tane çok değerli avukatımız var mesela. Seda Aktaş Amerika, Şeniz Mısırlıoğlu da Avrupa avukatımız olarak aramızdalar ve bize destek veriyorlar. • Peki 2008 krizini bizzat yaşamış bir iş kadını olarak Amerika ekonomisine dair gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Beklentileriniz neler? Şunu kesinlikle çok rahat ifade edebilirim ki, ABD ekonomisi 7 sene önce uçurumun kenarından döndü ve işler gün be gün daha iyiye doğru gidiyor. Kriz döneminde insanların sokağa dökülmeleri neredeyse kaçınılmaz gibi görünürken bugün artık krizin etkilerinin neredeyse tamamen silindiğini düşünüyorum. İş hayatında elbette her zaman riskler vardır ve olacaktır ama kriz bazlı risklerin gündemden düştüğünü herkesin yeniden kriz öncesi hayatlarına dönmeye başladığını söyleyebilirim. Bu çerçevede bence Fed bu yıl boyunca kademeli faiz artırımlarına devam edecektir. Bundan sonra da daha iyi günlere doğru gidileceğine inanıyorum. Önümüzdeki döneme dair en büyük belirsizlik ekonomide değil siyasette bence… Ama burada da bazı abartılı yorumlar olduğuna inanıyorum. Benim, Türk Amerikan İş Kadınları Derneği Başkanı olarak, temennim artık ABD’de bir kadın başkan görmek… • Son olarak, Amerikadaki ticari fırsatlar açısından bilhassa kadın girişimciler için hangi sektörlerde Türkiye – ABD arasında potansiyel görüyorsunuz? Florida bölgesine özel baktığımızda emekli nüfusunun çokluğu açısından sağlık sektörünün hep çok cazip olduğunu düşünmüşümdür. Dünyanın en uğrak seyahat noktalarını barındırması açısından turizm sektörünün yıldızı her zaman parlaktır. Öte yandan yazılım ve e-ticaret konularında da önemli işbirliği fırsatlarının olabileceğini düşünüyorum. Emlak sektöründe ise krizden bu yana fiyatlarda ciddi düzeltmeler yaşanmış olsa da hala bazı yatırım fırsatları bulmak mümkün. Leave a Reply Cancel ReplyYou must be logged in to post a comment.